1 Haftalık Spor Salonu Üyeliğini Milyon Dolarlık Kariyere Çeviren Adam Triple H
Dünya da herhangi türde bir şeyi ya da fırsatı yakalayabilip bunu saf altına dönüştürebilecek adamlar var. Bu durum spor salonu üyeleri için de geçerli.
Örneğin, Ronnie Coleman. Metroflex’ten Brian Dobson Ronnie’ye eğer kendisini yaklaşan Mr. Texas Vücut Geliştirme Yarışması için çalıştırmasına izin verirse kendisine hayat boyu bedava bir üyelik teklif etmiş.
“ Sadece yarışıyordum çünkü bu benim için bir hobiydi ve spor salonu için bedava bir üyelik elde etmiştim. Bunu sadece yapmaktan keyif aldığım ve sevdiğim bir şeyi yapmak için yaptım.” – Ronnie Coleman
Daha sonraları sekiz kere Mr. Olympia ünvanını aldı ve vücut geliştirme tarihinde en önemli isimlerden biri haline geldi, diyeceğim şu ki kendisi için en iyisini yaptı.
Profesynel Güreşte ismi olan Triple H ise küçük bir şey ile başlayıp bundan büyük bir şey yapan bir diğer adam. Bu başlangış spor salonu üyeliğini alıp önemli bir adam olma seviyesinde mutlimilyon dolarlık yeni bir işe dönüştürdü
Yetişme çağındaki bir çok erkeğin aksine Triple H hiçbir şekilde sporiçin bir tutku beslemiyordu. Big Ron gibi değildi. Futbol, grüreş ya da takıma dayalı herhangi bir spor ilgisini çekmiyordu. Aslında her gün kıçını tekmelemek isteyeceğiniz tipte buna sebep olarak bulabileceğiniz en sağlam bahane ‘farklı’ olması tarzında bir çocuktu. Ancak birgün ona hediye edilen 1 haftalık spor salonu üyeliği ile herşey değişti. O günden sonra spor salonunu bırakmadı ve işler onun için hep iyi gitti.
Triple H 14 yaşında 76 kilodayken 18 yaşında 122 kiloya çıkmış. Adam resmen gösterişli bir biçinde boğanın boynuzlarını takmış. Genç Mr. New Hampshire da dahil olmak üzere gidip tüm yerel vücut geliştirme yarışmalarını kazanabilirdi. 20’li yaşlarımın ortasında ve sağlam bir diyete kendimi adayıp pizza ve birayı hayatımdan çıkardıktan sonra 120 kiloya ulaşabilmiş olmam oldukça moral bozucu. Triple H daha ergenliğe yeni girmişti fakat oldukça büyük şeyler yapıyordu.
Triple H profesyonel güreş ile ‘Dünyanın En Güçlü Adamı’ Ted Arcidi tarafından tanıştırıldı. Triple H’in salonunda 90’ların başında antrenman yapmaya başladı. Ve daha sonra kendi antrenörü ve akıl hocası olan Killer Kowalski ( ayrıca Amazonlu çılgın yaratık Chyna ve güzel felaket Perry Saturn’ü de çalıştırmıştır) ile onu tanuştırdı.
Fransız- Kanadalı züppe aristokrat ‘Jean Paul Levesque’ olmaktan ‘D Generation X’ in lideri olmaya geçti ki bu durum ‘Hollywood’ Hogan ve ‘Stone Cold’ Steve Austin’in olduğu şekilde havalı olmak ile aynı şey sayılır. Hepsi ring üzerinde birer Alfa erkeği ve birer pislik. Tabi ki bu bir aptal eğlencesiydi ama aptal eğlenceleri ile dolu bir endüstri içinde bir aptal eğlencesiydi sonuçta.
Bu basit spor salonu üyeliği, o kart, anahtarlığındaki o küçük plastik parçası Triple H’i ağırlık odasından alıp ringe götürdü ve sonrasında da Vince Mc Mahon’un kızı Stephanie ile takılmasını sağladı. Eğer patronun kızını mutlu edebiliyorsanız başardığınızı bilirsiniz.
Triple H’in hikayesi, ne bildiğiniz ve kimleri tanıdığınızı çok büyük bir mesele olmadığını ve eğer kendiniz daha önemli değil iseniz üretken kişisel ilişkiler geliştirmenin önemli olduğunu ve ardından teknik yetenek ve bilginin geleceğini kanıtlıyor. Aptallar her zaman büyük şeyler yapar. Eğer hayattaki beklentileriniz ile ilgili kendinizi demoralize ediyorsanız sadece youtube’daki milyonlarca motivasyon videosundan herhangi birine bakın ve sizin de başarabileceğinizi anlayacaksınız.