Canavar Gibi: Fitness Modeli Simeon Panda Röportajı

Ağırlık kaldırmaya 16 yaşımda başladım. Ben, zayıf bir çocuktum ve okulda benden bir sınıf üstte kaslı ve definitif vücutlu, gerçekten de iri bir çocuk vardı. Ona nasıl o hâle geldiğini sorduğumu ve onun da sadece biraz ağırlık alıp evde çalıştığını söylediğini hatırlıyorum. O gün ben de gidip ağırlık satın aldım ve antrenman yapmaya aşık oldum. Okuldan eve gidip çalışmak için heyecanlandığımı hatırlıyorum.

­

İşten eve dönüp çalışmak için sabırsızlanmaya devam ettiğim bugün de değişen bir şey olmadı. Sektirmeden her gün çalışmak isterdim. Bir yerlere varmaya başladığım ilk anı hatırlıyorum: Oturma odasında çalışırken kardeşlerimin bir süredir beni görmemiş olan bir arkadaşı geldi ve şok olup benim devasa göründüğümü söyledi. Bu olay, beni daha da sıkı çalışmak için motive etti. Daha ağır ağırlıklar alıp biraz araştırma yapmaya başladım. O zamana kadar doğaçlama çalışmıştım. Her kasın ne olduğunu ve onları nasıl geliştireceğimi okuyup anlamam, bugün sahip olduğum simetriye ulaşmamın anahtarıdır.

­

10 senelik devamlı antrenman ve en ufak kaçamak yapmaksızın diet yapmamın yanında kazanmış olduğum bilgi biikiminin de sayesinde bugün olduğum noktaya geldik. Dürüst olmam gerekirse, şimdi, o ilk on yılın ısınma olduğunu hissediyorum. Temeli yeni bitirmişim de kas geliştirmeye şimdi başlıyormuşum gibi hissediyorum.

­

Motivasyonun nereden geliyor?

Bu soru, bana sayısız vesileyle soruldu ama hiçbir seferinde de diyecek bir şey bulamadım. Bunun sebebi, antrenman yapmanın hayatımdaki en keyifli şeylerden biri olması. O yüzden, yapmak için beni motive edenin ne olduğunu düşündüğümde aklıma gelen ilk şey sadece "eğlence ve keyif" olurdu. Bunu söylemem de tutkumun nereden geldiğini öğrenmeye çalışanlar için hiç de makul bir cevap gibi görünmüyordu.

­

Şimdi, aynı soru sorulunca artık beni yönlendirenin ne olduğunu tam olarak biliyorum. Birçok şeyin birleşimi: Her zaman daha iyi olma arzusuyla yandım, gelişme görmeye bayılırım ve hayal dahi edilemeyeni başarmak isterim.

­

Benden ilham alan birçok kişiden e-mail'ler alıyorum. Bu, beni her şeyden fazla motive ediyor. Artık antrenman yaparken bunu onlar için de yapıyormuşum gibi hissediyorum. Kendinizi yüzde 110 verirseniz ve doğru yaparsanız, doğal vücut geliştirme vasıtasıyla neler başarılabilineceğini onlara göstermem gerektiğini hissediyorum.

Sende en çok işe yarayan antrenman rutini hangisi?

Zihinsel ve fiziksel olarak çalıştığım yıllar boyunca bende en çok işe yarayan, ağır kilolarla çalışmak oldu. "Zihinsel olarak" da diyorum çünkü hiçbir şey bana inanılmaz bir ağırlığı kaldırmak kadar heyecan vermiyor. Normalde bir ısınma seti yapıp ardından ağır kilolar kaldırmaya başlarım. Bu, benim için boyutları katlamanın en etkili yolu olmuştur. Kas gelişimi; kas, sizin onda oluşturduğunuz hasarı iyileştirmeye çalışırken gerçekleşir. Bu yüzden vücudunuz, bir noktada en iyi rutine bile uyum sağlar. Bunu engellemek için ben, antranman tarzımı döngüler hâlinde değiştiriyorum.

Ful Rutin:

Pazartesi: Göğüs

• 8 set Bench Press 20-1 tekrar aralığı
• 8 set Incline Press 20-1 tekrar aralığı
• 6 set Cable Fly’s low range 20-6 tekrar aralığı
• 6 set Cable Fly’s high range 20-6 tekrar aralığı

Salı: Bacak

• 3 set Leg Extensions 20 tekrar
• 8 Set Squats 10-4 tekrar aralığı
• 8 Set Leg Press 12-15 tekrar aralığı
• 8 Set Yatarak Leg Curl 20-6 tekrar aralığı
• 4 Set Calf Presses (Leg Press Superset üzerine) Raises off the wall'la birlikte 20 tekrar
• 4 Set Donkey Calf (Raises Superset Raises üzerine) off the wall'la birlikte 20 tekrar